29 Aralık 2017
Sayı: KB 2017/50

Saldırı furyası 2018’de de sürecek
Dinci-gerici iktidarın 2017 yılı icraatları
Tek tip elbise dayatmasına karşı tutsaklarla dayanışmaya
Kimin için kamu düzeni ve güvenliği?
Kalkınma Ajansları gerçeği - 2
Taşerona “kadro” düzenlemesi yasalaştı
TOMİS Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi
2017’de işçi ve emekçi eylemleri
2017 işçi sınıfı için sert bir mücadele yılı oldu!
İstanbul’da ihraçlara karşı direniş 45. haftasında
OHAL’iniz de KHK’larınız da düzeninizi kurtaramayacak!
Taşeron işçileri olarak AKP’nin yalanlarına kanmayacağız!
Büyük madenci yürüyüşünün 27. yılı
Patrona kreş teşviği, işçiye aldatmaca
‘İstanbul gençlik meclisi’ kurultay gündemiyle toplandı
Güney Kürdistan’da protesto gösterileri
“Sıradan insanların, sıradan insanlarla birlikte sıradan insanlar için yaptığı devrim”
Katil devlet suçunu gizlemeyecek kadar pişkin
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Tek tip elbise dayatmasına karşı tutsaklarla dayanışmaya

 

Sermaye devletinin, 12 Eylül faşizminden beri hayata geçirmeyi başaramadığı tek tip elbise işkencesi AKP tarafından uygulanmak isteniyor. Tutsakların mahkemelere getirileceği esnada uygulanacağı söylenen tek tip dayatmasının, 696 Sayılı Kanun Hükümde Kararname ile 1 ay sonra devreye sokulacağı açıklandı.

Düzenlemeye göre “Terörle Mücadele Kanunu” (TMK) kapsamındaki tüm tutuklu ve hükümlülerin mahkemeye tek tip kıyafet ile getirileceği belirtiliyor. 12 Eylül’ün mirasçısı olduğunu bu faşist yöntemle de gösteren AKP hükümeti, 15 Temmuz darbe girişimi kapsamındaki tutuklu ve hükümlülere “badem kurusu”, diğer siyasi tutuklu ve hükümlülere ise gri renkli tulumlar hazırlandığını söylüyor. Ayrıca tek tip elbise dayatmasından sadece çocukların ve hamile kadınların muaf kalacağı vurgulanıyor. Tek tip dayatmasını kabul etmeyen tutsakların mahkemeye getirilmeyeceği, direnen tutsaklara ise disiplin cezası işledikleri gerekçesiyle ziyaretçi yasağı verileceği belirtiliyor. Hapishanelerdeki badem bıyıklılar belki “badem kurusu” tek tipi kabul edebilirler, ancak devrimci tutsaklar ne gri, ne de başka bir tonda tek tip elbiseyi asla kabul etmeyeceklerdir.

Yeri gelince Avrupa ülkelerine Nazi faşizmini hatırlatanlar, uygulamaya sokmaya hazırlandıkları bu işkence metodunun Nazi faşizminin bir ürünü olduğunu elbette biliyorlar. Aynı şekilde örnek gösterdikleri Guantanamo zindanının Amerikan emperyalizminin nasıl bir işkence merkezi olduğunu da… Bir başka benzerlik ise, siyonist İsraille yaşanmaktadır. İsrail Filistin’e, Türk sermaye devleti ise Kürt ulusuna düşmanlığı, çocukları katletmeyi, zindanları çocuk tutsaklarla doldurmayı gayet iyi bilmektedir. Zindan politikaları da aynıdır. Şu sıralar Türkiye’de tek tip dayatması gündemken, İsrail’de ise Filistinli tutsakların idam edilmesi tartışılmaktadır.

***

Erdoğan AKP’si, sermaye düzeninin yıllardır gündeminde olan fakat hayata geçirmeyi başaramadığı bir amacı gerçekleştirmeye çalışıyor. Açık ki, tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek inanca dayanan tekçi anlayışın ürünü olan tek tip elbise saldırısı da, Erdoğan AKP’si için yeni bir kâbusa dönüşecektir. 12 Eylül zindanlarının teslim alamadığı direniş geleneği bir kez daha AKP iktidarının hayallerini tuzla buz edecektir. Devrimci tutsaklara teslimiyeti, kişiliksizleşmeyi ve tek tip elbiseyi dayatanlar bir kez daha yenilgi yaşayacaklardır.

Sermaye devletinin bu coğrafyada yaşayan herkesi tek tipleştirmek istediği, dikensiz bir gül bahçesi yaratmaya çalıştığı biliniyor. İşçi ve emekçilere yönelik sosyal yıkım saldırılarının pervasız bir şekilde uygulandığı bir dönemde, devrimci ve ilerici tutsakları hedef alan tek tip elbise saldırısının gündeme gelmesi tesadüf değildir. Açık ki, AKP hem içerisini hem dışarısını aynı anda teslim almaya, susturmaya çalışıyor. Bunun için, zindanlarda olduğu kadar dışarıda da toplumun direnen ve mücadele eden kesimlerine “deli gömleği” giydirmeye çalışıyor. Bu yüzden hapishanelerdeki tek tip elbise saldırısına karşı direnme sorumluluğu sadece devrimci tutsakların görevi değildir. İşçi ve emekçiler geleceklerini esaret altına alan faşist prangaları parçalamak için dışarıda da direniş ateşini yakmalı, dayatılan “deli gömleğini” önce kendi üzerinden çıkarıp atmalıdır. Bunun yolu ise tek tip elbise işkencesine karşı demir parmaklıklar arasında yükseltilen direnişe sahip çıkmaktan geçmektedir.

 

 

 

 

İki yeni KHK: İhraçlar, tek tip elbise, taşeronluk...

 

Sermaye devleti yeni yayımladığı iki KHK ile yine binlerce kamu çalışanını ihraç etti. Tek tip elbise saldırısının da devreye sokulduğu KHK’da taşeronluk düzenlemesi de yer aldı.

695 ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler 24 Aralık tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

Dernek kapatma ve öğrenciliğe son verme saldırılarının da yer aldığı 695 sayılı KHK ile 400’ü MEB bünyesinde olmak üzere 3 bine yakın kamu çalışanı ihraç edildi.

696 sayılı KHK’da ise “OHAL kapsamında bazı düzenlemeler” denerek 136 maddeden oluşan değişiklikler yer aldı.

“Anayasal düzene karşı gelme” iddiasına TTE saldırısı

Yeni KHK ile “Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suç işlemek” iddiasıyla tutuklu bulunanlar hedef alınarak tek tip elbise saldırısı yürürlüğe girdi. Bu kapsamdaki hükümlü ya da hükümsüz tüm tutuklular, davalara badem kurusu ve gri renkte tulum giyerek getirilme dayatmasıyla karşılaşacak.

Taşeronluk düzenlemesi: “İşçiler geçmişe dair haklarını isteyemez”

KHK’nın 127. maddesindeki, taşeronlukla ilgili düzenlemede ise sınav dayatması ve 10 gün içerisinde başvuru şartı getirildi. Düzenlemede dikkat çeken bir madde ise, taşeron işçilerinin, bugüne kadar yasa dışı olarak çalıştırılmaları nedeniyle gasp edilen haklarını hukuki olarak aramayacaklarına dair yazılı beyanda bulunma şartı getirilmesi oldu.

Öte yandan belediyelerde çalışanlara dair düzenleme ile belediye işçilerinin kadro hakkı gasp edilmiş oldu. Sermaye devletinin belediye işçilerinin kadro talebini hiçe saymasıyla birlikte, belediye ve yerel idarelere ve bunların şirketlerine bağlı çalışan taşeron işçileri, yerel idare iktisadi teşekkülleri kapsamında istihdam edilecek.

 

 

 

 

Tutsaklardan tek tipe karşı eylemler

 

Tek tip elbise saldırısı tepkilerle karşılanıyor. Başta devrimci tutsaklar olmak üzere ilerici güçler bu saldırıyı kabul etmeyeceklerini yaptıkları açıklamalarla vurguluyorlar.

Tekirdağ F Tipi Hapishanesi’nde olan devrimci tutsaklar da devrimci iradeyi teslim almak için hayata geçirilmek istenen bu saldırıya karşı eylemlere başladıklarını belirterek şunları dile getirdiler: “Hücre cezaları, iletişim cezaları, kitap ve gazete verilmemesi, mektuplardaki sansürler gibi bir dizi keyfi uygulamaların sonuncusu olan tek tip elbise dayatmasıyla aslolan başta devrimci tutsakları teslim almak ve toplumda baskı, korku tırmandırmak istenmektedir. Bizler şimdiye kadar bu uygulamaları kabul etmedik ve asla kabul etmeyeceğiz. Bu saldırıya karşı slogan atma ve kapılara vurma eylemleri gerçekleştiriyoruz. Tek tip kaldırılana kadar eylemlerimiz farklı şekillerde sürecektir, devrimci iradeyi teslim alamadılar, alamayacaklar!”


 
§